Bir garip savaş: Kimono vs. Hanbok
Bu seferlik yeniden bıdı bıdılarıma son verirken, bana sabrettiğiniz için teşekkür ederim. Şayet buralarda olursanız, sizi yeniden bir Uzakdoğu turuna çıkarırım Bu kıyağımı unutmayım
Öpüldünüz…
Kimono’yu duymayan kalmadı. Maşallah Türkiye’ye de bir girdi pir girdi. Pazarda dahi kimono satılıyor. Ama kimono o değil canım, değil… Japonca’da ki- giymek, mono ise şey demek. Başka Bir Deyişle bütün anlamıyla kimono, giyilen şey anlamına geliyor. Aslında Japonca kimono tüm elbiseler için kullanılabilir, bizim kimono olarak bildiğimi şey aslında yukata. Fakat daha sonra hem erkekler hem kadınlar tarafından giyilen bu giysi evet canım erkeklerde giyiyor böyle adlandırılmış. Neyse filoloji benim işim değil. Kemerinin ismi ise obi. Şunu da belirteyim, Japonya’da mesleği sadece obi bağlamak olanlar var. Evet, yanlış dinlemediniz sadece bu kemeri bağlamak için eğitim alıp, sadece kemer bağlayıp para kazanıyorlar. Ayırca Japonlarda sık sık gördüğümüz o takunya vari tahta parmak arası terlik başka bir deyişle ‘geto’ ve ‘tabi’ ismi verilen beyaz çoraplarla giyiliyor kimono. 5.yy’dan itibaren Çin ile içli dışlı olmaya başlayan Japonlar, Çin’in ‘hanfu’ndan etkileniyorlar ve bu geleneksel giysiyi üretiyorlar. Asırlar boyu giyorlar bunu ama gel gelgelelim 2.Dünya savaşı sonrası ekonomi, sosyal hayat, siyasetleri yahni kazanına dönen Japonlar, kadınları da hayatının akışı içerisine almaya karar verince haliyle çalışmak için pek ergonomik bir giysi olmadığından kimonolar özel günlerde giyilmek üzere kuru arınmacıdan sonra gardropların en kuytu köşelerine saklanıyor.
1 Kimono üryan olarak giyilmez.
2 Kimono seks fantezisi için de giyilmez.
3 Kimono geyşa giysiyi hiç mi hiç değildir.
4 Kimono, bir ton kumaşı alıp kendinizi sarıp ssembollediğiniz, iyice kapanmanız gerektiğini öğütleyen bir şey olduğundan, tahrik edici bir emel şansına hele hiç giyilmez.
5 Kimononun alt tarafının dap dar olmasının sebebi fantezi emelli değil, Çinli kadınların ayaklarını kangren pahasına sarıp sarmalamasıyla aynı ‘Kadın kaçıp gitmesin’. Ayrıca dar olmasının diğer bir sebebi de sreylilik ve hoşluk göstergesi Nalet olsun değişken hoşluk dayatmalarına!
Çok uzaklara gitmedik. Güney Kore’ye geldik. ‘Ne fark eder, hepsi çekik’ dersen kalbini kırarım sevgili okuyucu, yapma.
Geleneksel Kore giysisine ‘Hanbok’ denir.Koskoca yazıda tek ciddi yazdığım tümce bu farkındayım Bütün manasıyla Kore giyimi demek oluyor ‘Hanbok’. Kimono’dan değişik olarak ana parça iki ayrı yapıdan oluşuyor. İnce bir üst ve genişleyen bir alta sahip olmasıyla bir çana benziyor, başka bir deyişle bu noktada da kimonodan ayrılıyor. Biliyorsunuz ki kimononon altı dap dar. Hanbok’un ise üst kısmı dap dar. Hanbokun üst kısmına ‘jeogiri’ alt kısmına da, kadınların çan eteğine ‘chima’ erkeklerin pantoluna ‘paji sınıyor. Ayrıca hanbokun cepleri yoktur kefenin de yok… Hanbokta Çin’in geleneksel giysiyi hanfudan etkilenerek oluşturulmuş ve tarihi Üç Kraliyet Dönemi’ne başka bir deyişle M.Ö 57 – M.S. 668’e kadar gider Merak ediyorsanız Google’layın. 1900’lü senelere kadar da yevmiye bir elbise olarak kullanılıyor ama daha sonra batı ile olan kaynaşma giyimde batılılaşmayı getiriyor.
Hem hanbok hem kimono artık sadece özel günler de ve kutlamalarda giyiliyor. Ancak bunları giyip sokağa çıktığınızda da kimse sizi yadırgamıyor. Türkiye’de rastgele bir yerin yöresel giysisini giyip, çıkın sokağada göreyim neler oluyor. Bunu bir düşün istersen sevgili okuyucu….
Hepsi birbirine benzese de! Güney Kore ve Japonya’nın komşu olmalarına karşın pek iç açıcı, toleranslı bir ilişkileri yok Sanki bir Yunanistan’la çok değişiğiz da… Japonya’nın 20. asır başlarındaki sömürgecilik ateşiyle Kore’yi sömürgesi haline getirmesi suratından Güney Koreliler hala onlara kıl. Çünkü bir Güney Kore’li dostumla sohbet ederken Japonca bildiğimi söz arasında söylemiştim. Güney Korelilerin ‘J’ harfiyle hiçbir şey duymaya tahammülü olmadığını bilen ben nasıl böyle bir hataya düştüm öğrenmiyorum ama hayatımın azarını yedim. O Güney Koreli dostumun neler söylediğini size söylemeyeceğim fakat çok güzel şeyler değil. Ama şu kadarını söyleyeyim beni Japonca bilme hevesimden alıkoydu bir yarıyıl, o kadar.
Her iki ülkenin çekişmesi çok eskiye dayansada, 1910-1945 seneleri arasında Japonya’nın Kore’yi işgali ve Japonların işledikleri savaş suçları sebebiyle kemikleşmiştir bu garez.. Çünkü iki Korenin bölünmesinde en büyük sebebin Japonya olduğunu düşünür Koreliler. Zira Japonların 1.Dünya Savaşı öncesi hırsları, Doğu Asya’yı işgaline kadar gider. Bunun sonucunda SSCB ve Amerika Birleşik Devletleri ‘Biz bir dosta bakıp çıkacaktık’ diye geldikleri yeri, kendi aralarında paylaştılar. Of tamam tarih yok tarih! Ama son olarak bunu söyleyeceğim, tepkime şu; Güney ve Kuzey Kore Japonya’yı ve Çin’i, Japonya Çin ve Güney Kore’yi, Çin’de hiç birini sevmiyor… Başka Bir Deyişle Hanbok, Kimono ve Hanfunun savaşı burada başlıyor Nasıl bağladım ama