Uzun ömürlü bir ilişkinin gizemi
Amerikalı matematikçi Hannah Fry, yaptığı araştırmalarda bölme tehlikeyi düşük olan çiftlerin genelde birbirleri ile pozitif etkileşim içinde kalırken, bölme ihtimali yüksek çiftlerin basitçe olumsuz etkileşim helezonisine girdiklerini tespit etti.
Aşkın matematiği
Fry, sağlam ilişkilerin en iyi tanımlayıcısının çiftlerin birbirlerine ne kadar pozitif veya olumsuz yanaştıkları olduğunu anlatıyor. Araştırmanın en esrarengiz belirtisi ise çiftlerin olumsuzluk eşiği ile alakalı. En galibiyetli ilişkiler, çiftlerin birbirlerinin olumsuz tutumları karşısında dayanıp, çok ehemmiyetli bir şey olmadığı sürece tepki vermediği ilişkiler değil.
Problemleri hemen çözenler daha tutarlı
Sanılanın aksine, çiftler olumsuz sezdikleri gidişatları hemen dile getirip problemleri çözmeye çalıştıklarında daha sıhhatli ve uzun ömürlü bir hale geliyor. Bu eşlerin ufak meseleleri içlerinde biriktirip, zamanla giderek eskiyip, patlama noktasına gelmelerine mani oluyor. Birbirlerine pozitif yanaşan çiftlerden biri makûs bir tutumda bulunduğunda değişiği bu tutumu banal dışı görüp fazla kafaya takmıyor. Misalin, eşi akşam konuta gelip tam akşam söylendiğinde bunun iş stresinden veya makûs bir gün geçirmesinden kaynaklı olduğunu düşünüp aldırmıyor.
Olumsuz ilişkilerde ise gidişat bütün tersi. Makûs tutum biçimi kişilik özelliğine bağlı kesintisiz tekerrür eden bir gidişat olarak idrak ediliyor. Yeniden aynı misalden yola çıkarsak, eşlerden birinin akşam konuta gelip söylenmesi onun olumsuz şahsiyeti ve bencilliğinden kaynaklı tipik bir gidişat olarak idrak ediliyor.