Üstün hünerli çocuklarda okuma yazma meseleyi olabilir
Zambak Yayın Grubu Kültür Kitapları Yayın Rejisörü Mehmet Azim, ailelerin ve hocaların bu çocuklar için dikkatli davranması gerektiğini söyleyerek ” Öncelikle üstün zekalı çocuklarımızın farkına varmalıyız” dedi. Anne babalar çok zeki gibi görünen çocuklarında bir şeylerin beceriksiz olduğunu kavramakta yanılabilir yada duygusal davranabilirler. Fakat çocuğun geç konuşması, geç yürümesi, fiziksel motor hareketlerini yaşına göre bütün yapamaması, bazen düşüncelileşmesi, özellikle mektebe başladıktan sonra okumayı basmakalıptan geç sökmesi, sözcükleri tersten okuması gibi bir hayli şey gerçeğinde bir yerlerde mesele olduğunu gösterir.
Çocukların problemlerine temkin alınmalı
Tüm alanlarda insan mücadelesiyle cemiyete yapılan katkılarda üstün zihinli ve hünerli olarak nitelediğimiz insanların hisseyi büyüktür. Bu sebeple, üstün zihinli ve hünerli çocukların eğitimi tüm dünyada ehemmiyetli bir mevzudur. Bu çocukların eğitimde karşılaştığı problemlere değinen Mehmet Azim, öncelikle çocukların, üstün zekalı ve hünerli olduğunu keşfedilmesi gerektiğini belirterek ailelerin çok dikkatli olması gerektiğini söyledi. Azim “Öncelikle velilerin ve hocaların çocukları kavramaları gerek zira bu çocuklar bilme meseleyi yaşayabilirler. Üstün hünerli çocuklar da yavaş okuma, heceleyerek okuma, kelime uydurarak okuma ile karşılaşılabilir. Burada hoca veya veliler, talebe ile ikili misal okumalar yaparak meseleyi giderebilirler. Yüksek sesle, tekerrürlü okumalar yaptırılabilir. Kısa metinler seçilerek veli veya hoca misal okuma yapar ve sonra çocuğa okutur. Bu mevzuda misal okumalı DVD’lerden de faydalanılabilir” biçiminde konuştu.
Üstün hünerli çocuklara dikkatli davranılmalı
Uzmanlar ise üstün hünerli çocukların, özel çocuklar olduğunu belirterek, bu çocuklara dikkatli davranılması gerektiğini ifade ediyorlar. Uzmanlara göre çocuklar, okuma ve yazmaya geçtikten sonra dakikada okuduklarını ölçme çalışmaları yapılabilir. Burada öncelikle niyet talebelerin gidişatını tanımlayıp buna göre zorunlu ihtiyatları almaktır.
Çocukları yarış havası içine sokmanın, bilmede coşku ve fobi gibi duyguların oluşmasına neden olabileceğine dikkat toplayan uzmanlar, meseleli bir gidişat var ise, talebenin duygularını yaralamadan, ailelere bilgi verilebileceğini belirtiyorlar.
Araştırmalar sene sonunda bayağı bir ilkokul birinci sınıf talebesinin 60, ikinci sınıf talebesinin 80 kelime okuması gerektiğini göstermektedir. Üstün hünerli talebelerden daha ilkokula başlamadan bu maksada erişenlerin hatta geçenlerin olduğu öğrenilmektedir. Eğitim programı, okuma yazma öğrenerek mektebe gelen talebelere göre tertip edilmeli. Özel çalışma evrakları, özel ödevler verilmeli; kendi süratlerine uygun bir biçimde programda ilerlemeleri sağlanmalı, yineleyici, sıkıcı çalışmalardan uzak durulmalıdır. Farklı hüner ve bilme alanlarına göre değişik materyaller talebeye sunulmalıdır.