Eflatuni aşkınızı saplantı haline getirmeyin
Eflatuni saplantı kavramı, saplantılı aşk, aşk bağımlılığı ya da ilişki bağımlılığı olarak değerlendiriliyor. Uzmanlara göre saplantılı aşk, bireyin asıl ya da erişilemeyen bir aşkı saplantı haline getirmesi, tüm hayatını bireye göre manipülasyonu, yoğun duygular yaşaması olarak belirleniyor.
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Sağlık Kurumundan Uzman Muayenehane Psikolog, Psikoterapist Gülçin Şenyuva, saplantı haline gelen eflatuni aşklarla alakalı değerlendirmelerde bulundu.
Eflatuni saplantılar günlük hayatı negatif etkileyebilir
Saplantının bireyin zekasına aralıksız, yineleyen, istenmeyen biçimde gelen, şahısta kasvetin oluşmasına neden olan, rahatsız eden düşünceler olduğunu belirten Şenyuva, “Bu düşüncelerin yoğunluğu ve yarattığı kasvet sebebiyle günlük hayatı negatif istikamette etkilenir. Eflatuni, asılda var olmayan, düşte kalan, hep öyle kalması istenilen anlamına gelmektedir. Eflatuni saplantı kavramı, saplantılı aşk, aşk bağımlılığı ya da ilişki bağımlılığı olarak değerlendirilir. Saplantılı aşk, bireyin asıl ya da erişilemeyen bir aşkı saplantı haline getirmesi, tüm hayatını bireye göre manipülasyonu, yoğun duygular yaşamasıdır. Ancak tarihler boyu hoş olarak addedilen bu kavram bir müddet sonra bireyin kendisine ve etrafına hasar vermeye başlayabilmekte ve bireyin işlevselliğinin düşmesine neden olabilmektedir” diye konuştu.
Eflatuni saplantılı bireyin, karşısındakine güven dinleme, ayrılık ile alakalı endişelerinin aralıksız aklını meşgul ettiğini ifade eden Gülçin Şenyuva, “Bu endişelerinden kurtulmak için de kendini gevşetecek, aralıksız onu aramak, takip etmek, “benden hoşlanıyor musun” diye sualler sormak gibi tutumlarda bulunur. Bu tutumlar bir vakitliğine bireyin endişesinin düşmesine dayanakçı olmaktadır. Daha sonrasında aklını meşgul eden düşünceler gelmeye devam eder.
Eflatuni saplantılı birey yalnızca aşık olduğu bireyin kendisini mutlu edeceğine inanır ve kendisi mutsuz olduğunda aşık olduğu bireyin de mutlu olmasını istememektedir. Başka Bir Deyişle zekâsında yarattığı bireyin kendisinde oluşturduğu varlığa-anlama aşık olmuştur” dedi.
Saplantının negatif yanları
Gülçin Şenyuva, şunları söyledi:
“Bireyin yalanlandığını düşünmesi, fiziksel ve duygusal olarak kesintisiz kendisini kabul ettirmeye çabalamasıdır. Bireyin maksatlarının olmaması, tatmin olmadığı iş ve sosyal yaşamının olması ile ortaya çıkan anlamsızlık duygusu eflatuni saplantının sebeplerinden sayılabilir. Bununla beraber, özgüven düşüklüğü, zafersizlik, noksanlık ve cılızlık hissi şahısta evhama sebebiyet vermektedir. Böylece bireyin zekâsında oluşturduğu eflatuni sevgili bireyin varlığı ile var olduğunu düşünmesine ve yaşadığı boşluğu doldurmasına sebebiyet verebilmektedir.”
Sualin esası tehlikesiz bağlanmada
Güvenli bağlanma problemlerinin eflatuni saplantının büyümesinde ehemmiyetli bir etken olduğunu ifade eden Şenyuva, “Güvenli bağlanma, bireyin kendisini beğenilmeye kıymet bir birey olarak idrak etmesi anlamına gelmektedir. Bu bireyler ilişkilerinde karşısındaki bireye bağlı olmaktan dolayı mutludur, terkedilmeye dair ya da istenmediklerine dair endişeleri bulunmamaktadır. Uzun soluklu ilişki kurabilirler. Güvenli bağlanmanın oluşabilmesi için, ilk bakım veren bireyin bebeklik ve çocukluk yarıyılında alaka ve gereksinimlerinin karşılanması, bebeğin-çocuğun bakım vericisinin orada olduğunu öğrenmesi ile büyüyebilen bir gidişattır. Güvenli bağlanma problemi olan şahıslarda saplantılı aşka daha sık tesadüfülmektedir” diyerek laflarına şu biçimde devam etti:
“Bağımlı ve obsesif şahsiyet özelliği olan şahıslarda saplantılı aşka daha sık tesadüfülmektedir. Bağımlı şahsiyet özelliği olan bireyler, terk edilme fobisi ile yaşar, ilişkinin bozulmaması için ellerinden geleni yapar, yaşamdan neşe almaya dair lüzumlu olduklarına ve mutlu olduklarını hak etmediğine inanırlar, özgüvenleri genelde düşüktür. Obsesif şahsiyet özelliği olan şahıslarda, meçhullük çok fazla rahatsız eder, yanılgı yapmaktan korkar, mükemmeliyetçi yapıları vardır.”
Sıhhatlı aşk var mı
Gülçin Şenyuva, “İlişkide güven ve hürmetin olması en ehemmiyetli unsurlardır. Bireylerin istek ve gereksinimlerini görüşebiliyor olmaları, birbirlerinin istek ve gereksinimlerine duyarlı olmaları sıhhatli ilişki ve sıhhatli aşkın tabanını oluşturmaktadır. Duygusal yaşantılarımız yaşadığımız vakalar ile tanımlanmaz, hadiselerle alakalı düşüncelerimiz ile tanımlanır. Başka Bir Deyişle hayatımızda farklılık istiyorsak, seçenek düşüncelerin oluşmasına izin vermeliyiz. Başkaları ile emin, içten ilişkiler kurmak insan için ehemmiyetlidir. Bunu sürdürme isteği de beşeri bir tutum olarak görülmektedir. Bu sebeple sıhhatli insan ilişkileri bireyin hayat memnuniyetini, fiziksel ve ruhsal sıhhat vaziyetini etkilemektedir” diye konuştu.