Çocuklarda hiddet hakimiyeti nasıl sağlanır
Anne babaların en naçar kaldıkları yarıyıllardan biri de çocuklarının hiddetleri ile başa çıkamadıkları zamanlardır. İstediği yapılmayan her çocuk, haykırma, ısırma, vurma ve kendini yere atma yöntemlerine müracaat etebilir. Zira hiçbir çocuk “hayır” yanıtını hoşlanmaz. Hatta bu onun hiddetini daha da artırabilmektedir. Bu gidişatta “çivi çiviyi söker” deyip aynı miktarda çocuğa tepki göstermek ise yapılan en büyük yanlıştır.
Çocuk ve Ergen Psikolojisi Bölümü’nden Uz. Psk. Özge Merve Türk, çocuklarda hiddet hakimiyeti hakkında bilgi verdi.
Dikkati sürüklemek için hiddetini kullanır
Yeis, fobi, afallama, neşelenme gibi esas bir duygu olan hiddet, spontan ve natürel olarak yüzde kızarma, kalbin çarpması ve ufak çocuklarda ağlama krizlerine varan tepkiler olarak ortaya çıkabilmektedir. Bebek, doğumundan sonraki yarıyılda lüzumlarının ağlama ile giderildiğini ve etrafı harekete geçirebildiğini yavaş yavaş bilir. Lüzumları giderilmediğinde hayal kırıklığı ile tanışır ve tek dermanının ağlamak olduğunun farkına varmaktadır. Bir yaşından itibaren çocuklar geliştikçe sinirlenme ve bunu gösterme tutumuna başlamaktadır. Hiddetli tavırlar genellikle yapmak istediğini yapamama, istemediği bir şeyi yapma, çok yorulma, acıkma, kendini ifade edememe ve ebeveynlerin dikkatini sürüklemek emeliyle kullanılan bir usuldür.
Krizin başladığı nokta
Çocuklarda tavırlar bu yarıyılda ben merkezli ve güdüsel olmaktadır. Çocuklar tutumlarını yasaklamak istemezler ve bunun karşısında da onu manipülasyona çalışan ebeveynler ile tersleşmektedirler. İşte bütün de bu noktada kriz başlamaktadır. Bu noktada çocuk haykırabilir, ısırabilir, vurabilir ve kendini yere atabilmektedir.
2 yaş en kritik yarıyıl
İki yaş yarıyılı çoğunlukla “vahim iki yaş terrible two” olarak adlandırılmaktadır. Çocuk bu yaşta yürümeye ve konuşmaya başlar, etraf üzerinde hâkimiyeti çoğalır. Kendini dünyanın merkezindeymiş gibi paydan çocuk, yapmak istediğinin yasaklanmasından sevmez ve ‘hayır’lar başlamaktadır. Karşılıklı gerginlik çoğaldıkça çocukta yakalatmalar, olumsuz davranışlar hiddet krizlerine dönüşebilmektedir.
Aynı miktarda tepki vermeyin
Çocuğun hiddetli tavırlarına karşılıklı tepki vermek onun gerginliğini daha da artırmaktadır. Sakin kalmalı ve kriz anı geçince çocukla konuşarak vaziyeti değerlendirerek duyguların dışa vurulmasını sağlamak her iki tarafı da gevşetecektir. Rastgele bir vurma tutumunda çocuğu yalnızca yakalamak ve onunla göz kontağı kurarak bunu bir daha yapmaması söylemek doğru olacaktır.
Çocuğunuza vurmak yerine göz kontağı sağlamayı deneyin
Çocuğa vurmanın bir hudutsuzluk göstergesi olduğu düşünüldüğünde anne-baba-çocuk çerçevesinde ebeveynin konumu vurgulanarak hudutların çizilmesi gerekmektedir. Çocuğu odaya kapatarak cezalandırmak gibi hiddeti artırıcı ve anlamsız tutumlardan uzak durmak gerekir. Zira çocuğa hiddetli biçimde davranmak onun da aynı biçimde davranmasına model oluşturmaktadır.
Krizi önlemek için doğru tümceler seçin
İstediğini yaptırmak için sinirlenen çocuğun bu tutumlarına son vermek isteyen ebeveynler çocukların isteğini anında yerine getirme tavrını seçebiliyorlar. Süratli bir çözümmüş gibi görünse de reelinde bu gidişat çocuğun sinirlenmek ve istediğinin olması arasında ilişki kurmasını ve bu tavrını pekiştirmesini sağlamaktadır. Yapılması gereken tavırlarda net olmaktır. Misalin uyuma saati gelmiş ise ‘Yatağa gitmek ister misin?’ gibi sarih uçlu bir sual yerine “Yatağa gitme saati’ demek ve krizleri önlemekte daha bereketli olacaktır.
Reyin terapisi ile hiddetine çözüm bulun
Mesele çözülmez ise ilerleyen yaşlarda dikkat beceriksizliği, hiperaktivite, endişe, bunalım gibi psikiyatrik tabloların da eşlik ettiği hiddet hakimiyet meseleleri yaşanabilmektedir. Bu cins vaziyetlerde ailelerin danışmanlık hizmeti alması verimi olacaktır. Reyin terapisi teknikleri ile uygulanan psikoterapi süreci bu mevzuda bereketli usuller arasında yer almaktadır.